Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Depremi kaydederek şiddetini ve uzaklığını gösteren alete sismograf denir. Çalışma prensibi sarkaç esasına dayanır. Yer sarsıldığında, sarkacın ucundaki yuvarlak ağır topuz, süre durum kanununa uyarak, hareketsiz kalır.
Yeryüzünde duran bir kişi, yerle birlikte gidip geldiği için, sarkacı hareket eder gibi görür. Topuzun ucunda bir kalem vardır. Kalemin ucu bir makara üzerinde sarılı duran kağıda değer. Yer sarsılınca kağıt da sağa, sola, yukarı, aşağı gidip geleceği, topuz da hareketsiz duracağı için, kalem kağıda bu hareketleri çizer.
Sismografların kaydettiği depremler incelenir. Şiddet ve büyüklükleri belirlenir.
Bunun için de yaygın olarak kullanılan iki ölçek vardır.
Bunlar:
1. Richter Ölçeği
2. Mercalli Ölçekleridir.
Bu mantıkla çalışan ilk sismograflar günümüzde çok geliştirilmiş, daha hassas hale getirilmiştir.
Günümüzde depremler için üç farklı sismograf tipi kullanılır. Bunlardan biri dikey, ikisi de yatay hareketleri kaydeder. Böylece bir depremin yönleri belirtilmiş olur.
1855 'te İtalyan Luigi Palmeri, pusulanın farklı noktalarına yönelmiş cıva dolu "U" biçimli tüplerden oluşan bir sismometre yaptı. Yer sarsıldığında civa elektriksel bir temas sağlayarak aygıta bağlı bir saatin durmasına neden oluyordu. Böylece bu aygıt depremin ne zaman olduğunu da gösteriyordu. Ayrıca sarkaçlı saatlerde olduğu gibi sabit bir noktadan tel ya da çubukla asılmış bir ağırlıktan oluşan basit sarkaçlar da kullanılmıştı.
1880 yılında Japonya'nın Yokohama kentinde şiddetli bir deprem oldu. Bunun üzerine Japonya'daki bir sismoloji (deprembilim)kurumu kurulmasına karar verildi. Günümüzde kullanılan modern sismografların ilk örnekleri bu kurumda ortaya çıktı. Bu dönemde geliştirilen aygıtların en önemlilerinden biri de John Milne tarafından gerçekleştirilen yatay sarkaçlı sismograftır.
Genel anlamda sismograflar sarkacın ve yerin birbirine göre hareketini kaydeden aygıtlardır. Deprem sırasında yerin hareketleri bu sarkaç yoluyla belirlenir ve kaydedilir. Yer, yatay yönlerde iki ve düşey yönde bir olmak üzere üç doğrultuda hareket edebilir. Her üç doğrultudaki hareketin de ayrı ayrı kaydedilmesi gerektiğinden sismograflarda üç sarkaca gereksinim vardır. Sismograflar depremi başlangıcından sonuna kadar belirler ve sismogram dene bir tablo şeklinde kaydederler.
Tarih: 2016-03-02 01:57:22 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Sismograf Nedir
Depremyazar
En ince ayrıntıları bilen, her hareketi gözleyip değerlendiren (kimse)
Cümle 1: Halkın nabzını elinde tutan halk sanatçısı, halkın bir sismografı gibidir. - H. Taner
Bu Yazıda Neler Var:
Sismograf Nedir
Depremi kaydederek şiddetini ve uzaklığını gösteren alete sismograf denir. Çalışma prensibi sarkaç esasına dayanır. Yer sarsıldığında, sarkacın ucundaki yuvarlak ağır topuz, süre durum kanununa uyarak, hareketsiz kalır.
Yeryüzünde duran bir kişi, yerle birlikte gidip geldiği için, sarkacı hareket eder gibi görür. Topuzun ucunda bir kalem vardır. Kalemin ucu bir makara üzerinde sarılı duran kağıda değer. Yer sarsılınca kağıt da sağa, sola, yukarı, aşağı gidip geleceği, topuz da hareketsiz duracağı için, kalem kağıda bu hareketleri çizer.
Sismografların kaydettiği depremler incelenir. Şiddet ve büyüklükleri belirlenir.
Bunun için de yaygın olarak kullanılan iki ölçek vardır.
Bunlar:
1. Richter Ölçeği
2. Mercalli Ölçekleridir.
Bu mantıkla çalışan ilk sismograflar günümüzde çok geliştirilmiş, daha hassas hale getirilmiştir.
Günümüzde depremler için üç farklı sismograf tipi kullanılır. Bunlardan biri dikey, ikisi de yatay hareketleri kaydeder. Böylece bir depremin yönleri belirtilmiş olur.
Sismografın Tarihi
Bilinen ilk sismograf (ilk ismiyle sismoskop) MS. 132 'de Çin'de yapılmıştır. Bu ilk aletler sarsıldığı zaman içindeki suyu dışarı döküyordu. Bir süre sonra su dolu çanakların yerini içi civa dolu olanlar aldı. Çinli filozof Chang Heng semaveri andıran bir alet yapmıştır. Semaverin etrafında pusulanın sekiz yönünü gösteren sekiz ejderha başı bulunuyordu. Her ejderhanın altında ağzı ejderhaya doğru açılmış birer kara kurbağa oturuyordu. Ejderhalardan hangisinin ağzındaki top düşerse sarsıntının o yönden geldiği anlaşılıyordu. Bu aletin 400 mil (643 km) uzaklıkta olan ve aletin bulunduğu yerde hissedilmeyen bir depremi tespit edebildiği biliniyor. Bu ejderhaları sistemin içinde yer alan bir çeşit sarkacın harekete geçirdiği sanılıyor.1855 'te İtalyan Luigi Palmeri, pusulanın farklı noktalarına yönelmiş cıva dolu "U" biçimli tüplerden oluşan bir sismometre yaptı. Yer sarsıldığında civa elektriksel bir temas sağlayarak aygıta bağlı bir saatin durmasına neden oluyordu. Böylece bu aygıt depremin ne zaman olduğunu da gösteriyordu. Ayrıca sarkaçlı saatlerde olduğu gibi sabit bir noktadan tel ya da çubukla asılmış bir ağırlıktan oluşan basit sarkaçlar da kullanılmıştı.
1880 yılında Japonya'nın Yokohama kentinde şiddetli bir deprem oldu. Bunun üzerine Japonya'daki bir sismoloji (deprembilim)kurumu kurulmasına karar verildi. Günümüzde kullanılan modern sismografların ilk örnekleri bu kurumda ortaya çıktı. Bu dönemde geliştirilen aygıtların en önemlilerinden biri de John Milne tarafından gerçekleştirilen yatay sarkaçlı sismograftır.
Genel anlamda sismograflar sarkacın ve yerin birbirine göre hareketini kaydeden aygıtlardır. Deprem sırasında yerin hareketleri bu sarkaç yoluyla belirlenir ve kaydedilir. Yer, yatay yönlerde iki ve düşey yönde bir olmak üzere üç doğrultuda hareket edebilir. Her üç doğrultudaki hareketin de ayrı ayrı kaydedilmesi gerektiğinden sismograflarda üç sarkaca gereksinim vardır. Sismograflar depremi başlangıcından sonuna kadar belirler ve sismogram dene bir tablo şeklinde kaydederler.
Tarih: 2016-03-02 01:57:22 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
SİSMOGRAF Ne Demek: Deprem ölçüm cihazı..
Yorum Yapx